Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Tıptaki son gelişmeler dikkat çekiyor.
- Recent advances in medicine are remarkable.
Son zamanlarda, o çok fazla içki içiyor.
- Recently, he's been drinking too much.
Tom ve Mary çok yakın zamanlarda birbirleriyle çıkmaya başladılar.
- Tom and Mary started dating each other quite recently.
Yakın zamanda Bay Smith ile görüşmedim.
- I haven't been in contact with Mr. Smith recently.
New York ve Tokyo arasında doğrudan uçuşlar son zamanlarda başlamıştır.
- Direct flights between New York and Tokyo commenced recently.
Son zamanlarda, ona maaş çekini zamanında vermiyorlar.
- Recently, they have not been giving her her paycheck on time.
Tom son zamanlarda çok sayıda yeni şarkıları nasıl söyleyeceğini öğreniyor.
- Tom has recently been learning how to sing a lot of new songs.
O, son zamanlarda jipini yeni bir Mersedesle değiştirdi.
- He recently traded in his jeep for a new Mercedes.
Bu, Tom'un bulabildiğim en son resmi.
- This is the most recent picture of Tom I could find.
Bu, Tom'un sahip olduğum en son resmi.
- This is the most recent picture of Tom I have.
... from very recent experience that to my generation, Web 2.0 ...
... movie, the recent one. ...