a range of values or locations

listen to the pronunciation of a range of values or locations
الإنجليزية - التركية

تعريف a range of values or locations في الإنجليزية التركية القاموس.

extent
müsadere
extent
(Nükleer Bilimler) büyüklük
extent
{i} kapsam
extent
{i} uzunluk
extent
{i} ölçü

Bir ölçüde söylediklerine katılıyorum. - I agree with what you say to some extent.

Bir ölçüde seninle aynı fikirdeyim. - I agree with you to a certain extent.

a range of
bir dizi
extent
kaplam
extent
uzam
extent
to the full extent of his power elinden geldiği kadar
extent
derece

Bir dereceye kadar bir kızak arabasını kontrol edebilirsiniz. - To some extent, you can control the car in a skid.

Belirli bir dereceye kadar Fransızcayı anlayabilirim. - I can understand French to a certain extent.

extent
alan
extent
boy

Dan, Linda'nın suç tarihinin boyutunu bilmiyor. - Dan doesn't know the extent of Linda's criminal history.

Leyla'nın mektupları onun ırkçılığının boyutlarını ortaya çıkardı. - Layla's letters revealed the extent of her racism.

extent
miktar

Söylediğini bir miktar kabul ediyorum. - I accept what you say to some extent.

a range of
çeşitli
extent
(isim) uzunluk, genişlik, yükseklik, alan, boyut, kapsam, derece, ölçü
extent
uzanma
extent
saha
extent
to a great extent büyük çapta
extent
musadere emirnamesi
الإنجليزية - الإنجليزية
extent
a range of
a set of different things of the same general type
a range of
words for describing things or people that are of different kinds
Range of values or locations
extent
a range of values or locations

    التركية النطق

    ı reync ıv välyuz ır lōkeyşınz

    النطق

    /ə ˈrānʤ əv ˈvalyo͞oz ər lōˈkāsʜənz/ /ə ˈreɪnʤ əv ˈvæljuːz ɜr loʊˈkeɪʃənz/
المفضلات