a purposeful surveillance to guard or observe

listen to the pronunciation of a purposeful surveillance to guard or observe
الإنجليزية - التركية

تعريف a purposeful surveillance to guard or observe في الإنجليزية التركية القاموس.

vigil
{i} gece nöbet tutma
vigil
nöbet tutma

Sürekli nöbet tutmalıyız. - We must maintain a constant vigil.

vigil
(Tıp) vijil
watch
tarassut etmek
watch
nezaret etmek
watch
(Bilgisayar) gözle

Anne bebek-bakıcısından çocukları gözlemesini rica etti. - Mother asked the babysitter to watch the children.

O gözyaşları içindeki kırmızı gözleri ile filmi izliyordu. - She was watching the film with her eyes red in tears.

vigil
{i} uyanık kalma
vigil
(nöbet/vb.için) geceleyin uyumama
vigil
uyanık olma

Tom ve Mary uyanık olmalı. - Tom and Mary need to be vigilant.

Sen uyanık olmak zorundasın. - You have to be vigilant.

watch
{f} izle

Pokémon izleyerek büyüdüm. - I grew up watching Pokemon.

Code Lyoko'yu izlemeyi seviyorum. - I like watching Code Lyoko.

vigil
{i} arife
vigil
{i} gece ibadeti
vigil
akşam ve gece ibadetleri
vigil
{i} gece nöbeti
vigil
arife/uyanıklık
vigil
{i} çoğ. arife gecesi yerine getirilen ibadetler
vigil
{i} gece uyumama
watch
{f} kollamak
الإنجليزية - الإنجليزية
vigil
watch
watch-
a purposeful surveillance to guard or observe

    الواصلة

    a pur·pose·ful sur·veil·lance to guard or ob·serve

    التركية النطق

    ı pırpısfıl sırveylıns tı gärd ır ıbzırv

    النطق

    /ə ˈpərpəsfəl sərˈvāləns tə ˈgärd ər əbˈzərv/ /ə ˈpɜrpəsfəl sɜrˈveɪləns tə ˈɡɑːrd ɜr əbˈzɜrv/
المفضلات