a proposal that has been made

listen to the pronunciation of a proposal that has been made
الإنجليزية - التركية

تعريف a proposal that has been made في الإنجليزية التركية القاموس.

offer
{f} teklif etmek

Tom'un ne teklif etmek zorunda olduğuna bakalım. - Let's see what Tom has to offer.

O, polise para teklif etmek nedeniyle hapis cezasına çarptırıldı. - He was jailed for offering money to the police.

offer
{i} arz

Onun şirketi halka arz hisse sattığında Tom milyarder oldu. - Tom became a billionaire when his company sold shares in an initial public offering.

offer
{i} adak
offer
(Ticaret) oferto
offer
peşkeş
offer
beğeniye sunmak
offer
fiyat teklifi
offer
{i} satışa çıkarma
offer
(fiil) teklif etmek, sunmak, ikram etmek, vermek, arzetmek, bildirmek, açmak (savaş), ortaya çıkmak, adamak
offer
gözükmek
offer
{f} ikram etmek, sunmak
offer
{i} sunma

Tom herhangi bir açıklama sunmadı. - Tom didn't offer any explanation.

Bir öneri sunmak istiyorum. - I'd like to offer a proposal.

offer
{i} fiyat

Mağaza yakında kapanıyor ve her şeyi yarı fiyata sunuyor. - The store is closing soon and is offering everything at half price.

İstenen fiyattan% 30 daha düşük teklif ettim. - I offered 30% less than the asking price.

offer
{f} ortaya çıkmak
offer
{f} ikram etmek
offer
offer resistance karşı koymak
offer
{f} vermek, sağlamak
offer
{f} arzetmek
offer
{f} adamak
الإنجليزية - الإنجليزية
offer
a proposal that has been made

    الواصلة

    a pro·pos·al that has been made

    التركية النطق

    ı prıpōzıl dhıt hız bın meyd

    النطق

    /ə prəˈpōzəl ᴛʜət həz bən ˈmād/ /ə prəˈpoʊzəl ðət həz bən ˈmeɪd/
المفضلات