Ona olan bağlılığımı taahhüt ettim.
- I pledged my loyalty to him.
Tom bunu taahhüt etti.
- Tom has pledged to do that.
Tom ona destek sözü verdi.
- Tom pledged his support.
Sigarayı bırakma sözü her yıl ilk on Yeni Yıl kararı arasında yer alıyor.
- The pledge to stop smoking cigarettes ranks among the top ten New Year's resolutions year after year.
Tom onu yapmayı vaat etti.
- Tom has pledged to do that.