Temyize gitmemeye karar verdim.
- I've decided not to appeal.
Tom'un mahkumiyeti temyiz oldu ve kazandı.
- Tom appealed his conviction and won.
Bence o gerçekten albenilidir.
- I think that's really appealing.
O, yardım için bana başvurdu.
- She appealed to me for help.
Onlar yardım için bize başvurdular.
- They appealed to us for help.