Tom soğutucudan bir bira aldı ve onu açtı.
- Tom took a beer from the cooler and opened it.
Hapishaneden çıkmanı bekledim.
- I waited for you to get out of prison.
Sen hapishaneden çıkıncaya kadar o evlenmiş olacak.
- By the time you get out of prison, she'll have been married.
Hapishaneden çıktığımda, Tom tekrar ayaklarımın üstünde durmama yardımcı oldu.
- When I got out of prison, Tom helped me get back on my feet.
Sen hapishaneden çıkıncaya kadar o evlenmiş olacak.
- By the time you get out of prison, she'll have been married.
Tom on yıl önce cezaevinde öldü.
- Tom died in prison ten years ago.
Tom cezaevinde olmayı hak ediyor.
- Tom deserves to be in prison.
Mahkûm cezaevi duvarının altında bir delik açtı.
- The prisoner dug a hole under the prison wall.
Bu fırtınadan sonra hava daha serin olacak.
- After this storm it will be cooler.
Güneş lekeleri birkaç bin derece daha serin olduğu için çevrelerinden daha koyu görünür.
- Sunspots appear darker than their surroundings because they are a few thousand degrees cooler.
Güneş lekeleri birkaç bin derece daha serin olduğu için çevrelerinden daha koyu görünür.
- Sunspots appear darker than their surroundings because they are a few thousand degrees cooler.
Gün daha serin olduğu için bir süveter giymek zorunda kaldım.
- As the day got cooler, I had to put on a sweater.
It was built, as far as I can discover, because the Cape Argus rightly denounced the overcrowding of the old tronk on the waterfront.
Prison was a harrowing experience for him.
The academy was a prison for many of its students because of its strict teachers.
... say once you've served your time, you're done with your prison sentence, with probation, ...
... and we close the prison at Guantanamo Bay ...