Kendinizi benim tutsaklarım olarak düşünün.
- Consider yourselves my prisoners.
Hiçbir tutsak götürülmedi.
- No prisoners were taken.
Mahkûm cezaevi duvarının altında bir delik açtı.
- The prisoner dug a hole under the prison wall.
Polis seni hapishaneye koyacak.
- The police will put you in prison.
Hapishaneden çıkmanı bekledim.
- I waited for you to get out of prison.
Cezaevi suçluları islah eder mi?
- Does prison reform criminals?
Tom on yıl önce cezaevinde öldü.
- Tom died in prison ten years ago.
Hapishane gardiyanının bir kadın olduğunu görmek çoğu insanı şaşırtır.
- It surprises most people to find out that the prison warden is a woman.
Hapishaneden çıkmanı bekledim.
- I waited for you to get out of prison.
Tom bir yerde mahpus tutuluyor.
- Tom is being held prisoner somewhere.