Son kartpostal benimki.
- The last card is mine.
Kartpostal oynamak bir hobidir.
- Playing cards is a pastime.
Tom konferans odasına girdi, belgelerle dolu büyük bir karton kutu taşıyordu.
- Tom entered the conference room, carrying a large cardboard box full of documents.
Bu benim kartvizitim.
- This is my business card.
Tom Mary'ye kartvizitini uzattı.
- Tom handed Mary his business card.