a prince; a potentate

listen to the pronunciation of a prince; a potentate
الإنجليزية - التركية

تعريف a prince; a potentate في الإنجليزية التركية القاموس.

potent
{s} güçlü

Kurşun güçlü bir nörotoksindir. - Lead is a potent neurotoxin.

Bu yılanın zehiri çok güçlü. - This snake's venom is very potent.

potent
kuvvetli
potent
potent
potent
(erkek) cinsel güce sahip
potent
tesirli olarak
potent
(sıfat) güçlü, kuvvetli, potansiyele sahip, nüfuzlu, etkili, iktidarlı, cinsel gücü yüksek, ikna edici, inandırıcı
potent
kudretli
potent
{s} cinsel iktidarı olan
potent
kuvvetle
potent
{s} potansiyele sahip

Sen çok fazla potansiyele sahipsin. - You have so much potential.

Sen büyük potansiyele sahipsin. - You have great potential.

potent
{s} cinsel gücü yüksek
potent
{s} ikna edici
potent
cinsi iktidarı olan potentlyetkileyici surette
potent
{s} inandırıcı
potent
salâhiyetli
potent
{s} nüfuzlu
potent
{s} etkili
الإنجليزية - الإنجليزية
potent
a prince; a potentate
المفضلات