Tom onun için hazırlıklı değildi.
- Tom hadn't been prepared for that.
Hazırlık eksikliğinden sınavda başarısız oldu.
- He failed in the examination for lack of preparation.
Onun ebeveynleri onun yaz mevsimini hazırlık okulunda geçirmesini ısrar etti.
- Her parents insisted that she spend the summer in prep school
Ayrıca hazırlayacak ev ödevin vardı.
- After all, you had homework to prepare.