a prefix used to denote a lesser degree, an inferior rank, or a lower position

listen to the pronunciation of a prefix used to denote a lesser degree, an inferior rank, or a lower position
الإنجليزية - التركية

تعريف a prefix used to denote a lesser degree, an inferior rank, or a lower position في الإنجليزية التركية القاموس.

sub
alt-
sub
(Bilgisayar) aşağıda

Aşağıdaki linkten, filmleri İngilizce altyazılı olarak izleyebilirsiniz. - You can watch movies with English subtitles using this link.

Aşağıdaki sözcüklere adıl denir ve cümlede özne olarak kullanılırlar. Onlar bir kişi veya nesne sunarlar. - The following words are called pronouns and are used as the subject of a sentence. They represent a person or a thing.

sub
denizaltı

Denizaltı 1000 fite kadar dalabilir. - The submarine can dive up to a 1000 feet.

Bir denizaltı, su yüzünde ve su altında yolculuk edebilir. - A submarine can travel over and under the water.

sub
alt

Doğru olan cümleleri değiştirmeyiniz. Bunun yerine, doğal-görünen alternatif çeviriler önerebilirsiniz. - Don't change sentences that are correct. You can, instead, submit natural-sounding alternative translations.

Bir avukatın zor bir durumda küçük konularda bile her taşın altına bakması ve aynı konuda sonuca ulaşmak için ısrarla belirtmesi önemlidir. - It is important that a lawyer should leave no stone unturned even on minor points and harp on the same subject to achieve a break through in an impasse.

sub
okyanus veya deniz tabanının altındaki jeolojik katmanları ifade eder
sub
ters [mat.]
sub
bazik
sub
{e} içinde

Tüm konuların içinde en çok İngilizceyi severim. - I like English the best of all the subjects.

Yeni metro 20 dakika içinde okula gitmemi sağlamaktadır. - The new subway enables me to get to school in 20 minutes.

sub
bazlı
sub
{e} altına

Bir avukatın zor bir durumda küçük konularda bile her taşın altına bakması ve aynı konuda sonuca ulaşmak için ısrarla belirtmesi önemlidir. - It is important that a lawyer should leave no stone unturned even on minor points and harp on the same subject to achieve a break through in an impasse.

Felsefe taşı baz metalleri altına dönüştürebilen efsanevi bir maddeydi. - The philosopher's stone was a legendary substance capable of turning base metals into gold.

sub
{f} yerini doldurmak
sub
{e} içine

Denizaltı suyun içine daldı. - The submarine submerged in the water.

sub
(Tıp) Alt, altında (bulunan)
sub
submarine subordinate
sub
i., k.dili. sub- önekiyle başlayan bazı sözcüklerin kısası: subaltern, submarine, subordinate, subscription, substitute
sub
evrik
sub
alt/avans
sub
yardımcı
sub
substitute gibi
sub
pref. alt
الإنجليزية - الإنجليزية
sub-
sub
a prefix used to denote a lesser degree, an inferior rank, or a lower position

    الواصلة

    a pre·fix used to de·note a less·er degree, an in·fe·ri·or rank, or a Low·er po·si·tion

    النطق

المفضلات