الإنجليزية - التركية
تعريف a precious stone, a colour في الإنجليزية التركية القاموس.
- sardine
- sardalya
Bu kutularda yedi yerine sadece beş parça sardalya olması haksızlık.
-It's unfair that one of the cans had only five, instead of seven, pieces of sardines.
Yolcular şehir otobüslerinde sardalyalar gibi paketlenir.
-Passengers are packed in like sardines on city buses.
- sardine
- sardalye
- sardonyx
- akik
- sardine
- Sardina pilchardus
- sardine
- packed like sardines sardalye gibi istif edilmiş
- sardine
- {i} ateşbalığı
- sardonyx
- sardoniks
- sardonyx
- {i} akik kırmızı
- sardonyx
- yemen akiki
- sardonyx
- bir çeşit tabakalı akik taşı
- sardonyx
- {i} sarı akik
- sardonyx
- {i} kırmızı akik
- sardonyx
- alt tabakası kırmızı Süleymani ta
- sardonyx
- {i} sari
- sardonyx
- (isim) akik (kırmızı, sari), kırmızı akik, sarı akik
المصطلحات ذات الصلة
a precious stone, a colour
الواصلة
a pre·cious stone, a colourالنطق
Resimler
المفضلات