O iki gün önceden vardı.
- He arrived two days previously.
Hava kirliliğini önlemek için önlemler almalıyız.
- We have to take steps to prevent air pollution.
Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.
- It would be to your advantage to prepare questions in advance.
O iki gün önceden vardı.
- He arrived two days previously.
Tom Mary'nin evlilik öncesi anlaşmayı imzalamasını istedi.
- Tom wanted Mary to sign a prenuptial agreement.
Tarih öncesi heykelcilik çok farklı şekillerde yorumlanmış.
- Prehistoric figurines have been interpreted in many different ways.
Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.
- It would be to your advantage to prepare questions in advance.
Hegel'le aynı şekilde, Panovsky'nin diyalektik kavramı tarihe önceden belirlenmiş bir rotayı izlettirir.
- In the same way as Hegel, Panovsky's notion of the dialectic makes history follow a predetermined course.
Endeks bir önceki aya göre % 4 yükseldi.
- The index rose 4% from the preceding month.
Ben önceki gün bir kamera kaybettim.
- I had lost a camera in the previous day.
... If they had a pre-existing condition they might not be able to get coverage at all. ...
... a pre-existing condition ...