a position affording a fine view; a lookout

listen to the pronunciation of a position affording a fine view; a lookout
الإنجليزية - التركية

تعريف a position affording a fine view; a lookout في الإنجليزية التركية القاموس.

prospect
beklenen şey ümit
prospect
muhtemel aday
prospect
petrol aramak
prospect
araştırmak
prospect
(maden vb) aramak
prospect
nezaret
prospect
altın aramak
prospect
{f} maden araştır
prospect
ihtimal

Çok iç karartıcı bir ihtimal. - It's a depressing prospect.

Onlar yasayla bisiklet kaskı giymek zorunda kalma ihtimali ile karşı karşıyalar. - They now face the prospect of having to wear a cycling helmet by law.

prospect
görünüş
prospect
(isim) manzara, görünüm, beklenti, olasılık, umut, ihtimal, maden damarı belirtisi, muhtemel müşteri
prospect
{i} manzara

Otelin güzel bir manzarası var. - The hotel has a good prospect.

prospect
in prospect beklenen
prospect
{i} çoğ. başarı şansı: Her prospects are excellent
prospect
{i} muhtemel müşteri
prospect
{i} maden damarı belirtisi
prospect
{f} maden aramak
الإنجليزية - الإنجليزية
prospect
a position affording a fine view; a lookout
المفضلات