a point where lines intersect

listen to the pronunciation of a point where lines intersect
الإنجليزية - التركية

تعريف a point where lines intersect في الإنجليزية التركية القاموس.

intersection
kavşak

U-dönüşü yapılmaz levhası olmayan bir kavşakta bir U-dönüşü yaptığımdan dolayı polisin bana bir trafik cezası makbuzu yazmamasından dolayı şanslıydım. - I was lucky that the policeman didn't give me a ticket for making a U-turn at an intersection that had a no U-turn sign.

Kavşaktaki dur işaretini göremedi ve gelen bir arabaya vurdu. - He failed to see the stop sign at the intersection and hit an oncoming car.

intersection
kesişme yeri
intersection
3 arakesit
intersection
(Askeri) ilerden kestirme
intersection
bileşke
intersection
(Tıp) interseksiyon
intersection
kesişme
POI
(Askeri) ilgi süreci; öğretim programı (period of interest; program of instruction)
intersection
ara kesit
intersection
(jeodezide) önden kestirme
intersection
{i} kesişim
intersection
(Askeri) İLERDEN KESTİRME: Bir noktanın yerini bilinen iki veya daha çok noktadan bu noktaya istikamet açısı çizerek tespit usulü. Bu yerlerin kesiştiği nokta, bahis konusu noktayı gösterir
intersection
arakesit
intersection
{i} (Geometri) arakesit
الإنجليزية - الإنجليزية
intersection
POI
a point where lines intersect

    الواصلة

    a point where lines in·ter·sect

    التركية النطق

    ı poynt hwer laynz întırsekt

    النطق

    /ə ˈpoint ˈhwer ˈlīnz ˌəntərˈsekt/ /ə ˈpɔɪnt ˈhwɛr ˈlaɪnz ˌɪntɜrˈsɛkt/
المفضلات