Onun bakış açısından o haklı.
- From his point of view he's right.
Bu geçerli bir bakış açısıdır.
- This is a valid point of view.
Bu Alplerin bir manzarasıdır.
- This is a view of the Alps.
Herkes buradan manzaranın güzel olduğunu söylüyor.
- Everyone says the view from here is beautiful.
Tokyo'nun gece görüntüsü muhteşemdir.
- The night view of Tokyo is wonderful.
Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.
- Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
Savaş Japonların nükleer silahlara bakış şeklini değiştirdi.
- The war affected the way the Japanese view nuclear weapons.
Bu geçerli bir bakış açısıdır.
- This is a valid point of view.
Ben küçük esprileri seviyorum ve senin şeyler üzerinde düşünceni ve görüşlerini oldukça kıskanıyorum.
- I love our little jokes and I'm quite jealous of your thinking and views on things.
Bir avukat olma düşüncesiyle gece gündüz çalıştı.
- He studied day and night with a view to becoming a lawyer.
O, farklı görüşten insanlara açık.
- She is open to people who have a different point of view.
Görüşüne tamamen katılıyorum.
- I fully agree with your point of view.
Sorunu onun bakış açısından görmeye çalış.
- Try to see the problem from her point of view.
Soruna farklı bir bakış açısından bakalım.
- Let's look at the problem from a different point of view.
Bu cümleyi görmek için en az on sekiz yaşında olmalısın.
- You must be at least eighteen to view this sentence.
The storyline in the film The Usual Suspects is presented from the point of view of an unreliable narrator.
His point of view is that there is only one true religion.
From an economist's point of view, business is all about money.
... from Lance Armstrong's point of view, right? ...
... You know, at Google we have a point of view about software ...