a plug or spile for stopping a hole pierced in a cask, or the like; a faucet

listen to the pronunciation of a plug or spile for stopping a hole pierced in a cask, or the like; a faucet
الإنجليزية - التركية

تعريف a plug or spile for stopping a hole pierced in a cask, or the like; a faucet في الإنجليزية التركية القاموس.

tap
{i} tıkırtı

Kapıda bir tıkırtı vardı. - There was a tap at the door.

tap
musluk

Musluk suyu içmesen iyi olur. - You'd better not drink the tap water.

Avustralya'da musluk suyu içilebilir mi? - Is the tap water in Australia drinkable?

tap
delip ya da kesip içindeki sıvıyı çekmek
tap
tıkırtı,tıpırtı
tap
fıçıdan alınmış içki
tap
kaçak veya gizli bağlantı kurmak
tap
elektrik bağlantısı
tap
fıçı tapası
tap
kılavuz, burgu
tap
{i} hafif vuruş; tıkırtı
tap
{f} kaçak hat çekmek
tap
{f} hafifçe vurmak; tıkırdatmak
tap
{f} fıçının tapasını çekerek (içindeki sıvıyı) akıtmak
tap
delip sıvıyı akıtmak
tap
{f} pençe vurmak (ayakkabı)
tap
bağlantı kurmak
tap
{f} bağlantı kurmak [elek.]
tap
bağlamak
tap
{f} tıpa takmak
tap
{f} kademele
الإنجليزية - الإنجليزية
tap
a plug or spile for stopping a hole pierced in a cask, or the like; a faucet

    الواصلة

    a plug or spile for stop·ping a hole pierced in a cask, or the like; a fau·cet

    النطق

المفضلات