O, gönüllü olarak çalışmaya karar verdi. - She resolved to work as a volunteer.
O, gönüllü olarak çalışmaya karar verdi.
She resolved to work as a volunteer.
Uluslararası Konferansta gönüllü bir çevirmen olarak çalışıyor. - She is working as a volunteer interpreter at the international conference.
Uluslararası Konferansta gönüllü bir çevirmen olarak çalışıyor.
She is working as a volunteer interpreter at the international conference.