الإنجليزية - التركية
تعريف a place where public money, or a company fund is kept في الإنجليزية التركية القاموس.
- treasury
- hazine
Eski bir çöp yığını şu anda arkeolojik bir hazinedir.
-It is an ancient midden, presently an archaeological treasury.
Eğer öldürmen gerekiyorsa bir fili öldür ve eğer bir soygun yapman gerekiyorsa bir hazine soy.
-If you must kill, kill an elephant and if you must rob, rob a treasury.
- treasury
- maliye dairesi
- treasury
- treasury bill kısa vadeli hazine bonosu
- treasury
- maliye vekâleti
- treasury
- {i} bilgi hazinesi
- treasury
- maliye bakanlığı
Maliye Bakanlığında bir işi var.
-He has a job in the Treasury Department.
- treasury
- treasury stock bir kumpanyanın kendi kasasında kalan hisse senetleri
- treasury
- {i} hazine (devlet)
- treasury
- treasury note hazinenin çıkardığı kâğıt para
- treasury
- {i} bilgi hazinesi (kitap)
- treasury
- bilgi hazinesi büyük antoloji
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a place where public money, or a company fund is kept في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {n} treasury
a place where public money, or a company fund is kept
الواصلة
a place where pub·lic money, or a com·pa·ny fund I·s keptالنطق
Resimler
السابق
المفضلات