a place where one performs a tasks or where one is on call to perform a task

listen to the pronunciation of a place where one performs a tasks or where one is on call to perform a task
الإنجليزية - التركية

تعريف a place where one performs a tasks or where one is on call to perform a task في الإنجليزية التركية القاموس.

station
{i} terminal

Otobüs terminali nerede? - Where's the bus station?

Otobüs terminaline nasıl giderim? - How do I get to the bus station?

station
{i} durak

Tokyo İstasyonu üçüncü duraktır. - Tokyo Station is the third stop.

Bir sonraki durak Berlin Merkez İstasyonu - The next stop is Berlin Central Station.

station
(Tıp) stasyon
station
(Argo) büyük çiftlik
station
duralga
station
(Askeri) garnizon
station
makam
station
mevki

Bir insan bulunduğu mevkiyle yargılanmamalıdır. - A man should not be judged by his station in life.

station
{i} karakol

Ben polis. Karakola kadar gelir misiniz? N-neden? Kasabanın ortasında tabancayla ateş etmeye gitmenin bir suç olmadığını düşünemiyor musun?! - This is the police. Would you mind coming down to the station? W-why? You can't think it's not a crime to go shooting guns off in the middle of town?!

Tom bir kaza raporunu dosyalamak için polis karakoluna gitti. - Tom went to the police station to file an accident report.

station
{i} istasyon (araştırma kuruluşu): agricultural experiment
station
vaziyet
station
(Askeri) İSTASYON, TELSİZ İSTASYONU: Tam bir telsiz muhabere hizmetini yerine getirecek tali teçhizat ile birlikte müstakil bir alıcı veya verici cihaz ya da alıcı ve verici cihazlar düzeni. Telsiz istasyonu, devamlı veya geçici olarak gördüğü hizmete göre sınıflandırılır
station
{i} üs

Nereye giderseniz gidin, istasyonların yanında kaldırımlar üstünde bırakılmış çok sayıda bisiklet görürsünüz. - Wherever you go, you see a lot of bicycles left on sidewalks near stations.

station
ordu veya donanmanın özel bir görevle gönderildiği yer
station
bir kimsenin bulunduğu yer
station
{i} radyo, TV istasyon
station
(Tıp) Duruş, vaziyet, durum, hal
station
istasyon ra
station
(fiil) atamak, tayin etmek, görevlendirmek, yerleştirmek
الإنجليزية - الإنجليزية
station

The waitress was at her station preparing three checks.

a place where one performs a tasks or where one is on call to perform a task

    الواصلة

    a place where one performs a tasks or where one I·s on call to per·form a task

    التركية النطق

    ı pleys hwer hwʌn pırfôrmz ı täsks ır hwer hwʌn îz ôn kôl tı pırfôrm ı täsk

    النطق

    /ə ˈplās ˈhwer ˈhwən pərˈfôrmz ə ˈtasks ər ˈhwer ˈhwən əz ˈôn ˈkôl tə pərˈfôrm ə ˈtask/ /ə ˈpleɪs ˈhwɛr ˈhwʌn pɜrˈfɔːrmz ə ˈtæsks ɜr ˈhwɛr ˈhwʌn ɪz ˈɔːn ˈkɔːl tə pɜrˈfɔːrm ə ˈtæsk/
المفضلات