a place, state, space, abode, situation

listen to the pronunciation of a place, state, space, abode, situation
الإنجليزية - التركية

تعريف a place, state, space, abode, situation في الإنجليزية التركية القاموس.

where
nereye

Bütün paranın nereye gittiğini sanıyorsun? - Where do you think all the money goes?

Şimdi nereye gidiyorlar? - Where are they going to right now?

where
nerede

Lütfen bana nerede yaşayacağını söyle. - Please tell me where you will live.

Demiryolu istasyonu nerede? - Where is the railroad station?

where
z. nerede; nereye; nereden: Where do you live? Nerede oturuyorsun? Where are you going? Nereye gidiyorsun? Where'd you get that shirt? O Where do you hail from? Nerelisin?/Nereden geldin?
where
diği yerde
where
{i} nere

Nerede oturmak istiyorsun? - Where do you want to sit?

Babanın nereye gittiğini biliyor musun? - Do you know where your father went?

where
q.nerede: wh.yer
where
nereden

Nereden iyi bir vergi avukatı bulabilirim? - Where can I get hold of a good tax lawyer?

George'un tenis raketini nereden aldığını biliyor musunuz? - Do you know where George bought his tennis racket?

where
da
where
Konumu

Harita üzerindeki konumumuz neresidir? - Where is my position on the map?

where
(Bilgisayar) koşul
where
-dığı yerde
where
hani

Hani küçük prensesim? - Where's my little princess?

where
Xyer
where
durum

Size rehberlik etmek için hiçbir ders kitabı cevabının mevcut olmayacağı durumlar olacaktır. - There will be situations where no textbook answer will be available to guide you.

Durum ya batarsın ya da çıkarsın noktasına geldi. - The situation has come to the point where we either sink or swim.

where
{i} yer

Shakespeare'in doğduğu yer, Stratford-on-Avon, her yıl bir sürü turist tarafından ziyaret edilir. - Stratford-on-Avon, where Shakespeare was born, is visited by many tourists every year.

Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. - Where there's smoke there's fire.

where
müdavimi olunan
الإنجليزية - الإنجليزية
{n} where
a place, state, space, abode, situation
المفضلات