Kaç tane anahtar? Pepperberg sordu.
- How many keys? asked Pepperberg.
John cebinden bir anahtar çıkardı.
- John took a key out of his pocket.
Anahtarımı yolda iken kaybetmiş olmalıyım.
- I must have lost my key along the way.
Belediye başkanı ona şehrin anahtarını sundu.
- The mayor presented him with the key to the city.
Tom kız kardeşine bir parça kek kesti.
- Tom cut his sister a piece of cake.
Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var.
- I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen.