Dükkân deri ürünler getirdi.
- The shop carried leather goods.
Bu makinelerle çalıştığında bir çift deri eldiven bir zorunluluktur.
- A pair of leather gloves is a must when you work with these machines.
O, bana deriden yapılmış bir çanta verdi.
- She gave me a bag made of leather.
Yeni ayakkabılarım deriden yapılmıştır.
- My new pair of shoes are made of leather.
Tom kız kardeşine bir parça kek kesti.
- Tom cut his sister a piece of cake.
Bana bir parça bilgi getirdi.
- He brought me a piece of information.