Ben bir parça bagaj satın aldım.
- I bought a piece of baggage.
Bana bir parça bilgi getirdi.
- He brought me a piece of information.
Plakalar nerede düzenlenmiş?
- Where are the plates arranged?
O, masayı fincanlarla, çay bardağı tabaklarıyla, tabaklarla ve büyük düz tabaklarla donattı.
- He set the table with cups, saucers, plates and chargers.