Tom takılmak istiyor.
- Tom wants to stick around.
Takılmak istemiyorum.
- I don't want to stick around.
Diğer insanların işine burnunu sokmaktan vazgeç.
- Stop sticking your nose into other people's business.
Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var.
- I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen.
Bir parça kek tattım ve o lezzetliydi.
- I tried a piece of cake and it was delicious.
Kollarınız o çubuktan daha önemlidir, bu nedenle kolunuzu kullanmak yerine çubuğu kullanın.
- Your arms are more important than that stick, so instead of using your arm, use the stick.
We were so poor we didn't have one stick of furniture.