Onun bize anlattığı her şey sadece uydurmaydı.
- Everything he told us was pure fabrication.
Bu doğru olmasa bile, parlak bir yalan.
- Even if it's not true, it's a brilliant fabrication.
Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var.
- I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen.
Tom kız kardeşine bir parça kek kesti.
- Tom cut his sister a piece of cake.