تعريف a physicist who studies astronomy في الإنجليزية التركية القاموس.
- stargazer
- yıldızbilimci/gökbilimci
- stargazer
- gökbilimci
- stargazer
- yıldızbilimci
- stargazer
- astrolog
- stargazer
- astronom
- astronomer
- {i} gökbilimci
Birçok gökbilimci evrenin sonsuza dek büyümeye devam edeceğini varsayıyor.
-Many astronomers assume that the universe continues to expand forever.
Gökbilimciler, Büyük Kırmızı Leke'nin Jüpiter'in atmosferindeki büyük bir kasırga benzeri fırtına olduğunu düşünüyorlar.
-Astronomers think the Great Red Spot is a large hurricane-like storm in Jupiter's atmosphere.
- astronomer
- {i} astronom
Birçok astronom çeşitli farklı teknikler kullanarak Hubble sabitini ölçmek için çok çalışıyor.
-Many astronomers are working hard to measure the Hubble constant using a variety of different techniques.
1920'de İngiliz astronom Arthur Eddington güneş ve diğer yıldızların nükleer reaksiyonlar tarafından desteklendiğini ileri sürdü.
-In 1920, British astronomer Arthur Eddington proposed that the Sun and other stars are powered by nuclear reactions.
- stargazer
- kurbağa zool
- stargazer
- {i} hayalci
- stargazer
- {i} hayalperest
- stargazer
- {i} idealist
- stargazer
- tepegöz
- stargazer
- Uranoscopus scaber
- stargazer
- {i} dalgın
المصطلحات ذات الصلة
تعريف a physicist who studies astronomy في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- astronomer
- stargazer