a persons grandparents sister

listen to the pronunciation of a persons grandparents sister
الإنجليزية - التركية

تعريف a persons grandparents sister في الإنجليزية التركية القاموس.

aunt
hala

O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı. - When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride.

Elizabeth'e halasının adı verildi. - She was named Elizabeth after her aunt.

aunt
teyze

Teyzem bana yeni bir etek yaptı - My aunt made a new skirt for me.

Linda teyzesi Nancy'nin onu ziyaret etmek için geldiğini öğrendiği için aşırı heyecanlıydı. - Linda was wildly excited to learn that her aunt Nancy was coming to visit her.

aunt
{i} hala: She is my paternal aunt. O benim halam
aunt
{i} yenge: Aunt Aliye is my uncle's
aunt
{i} teyze: She is my maternal aunt. O benim teyzem
aunt
yenge

Sami yengesiyle birlikte yaşıyordu. - Sami lived with his aunt.

Babanın ya da annenin kız kardeşi senin yengendir. - The sister of your father or mother is your aunt.

aunt
bibi
aunt
eme
الإنجليزية - الإنجليزية
aunt
a persons grandparents sister

    الواصلة

    a persons grandparents sis·ter

    التركية النطق

    ı pırsınz grämperınts sîstır

    النطق

    /ə ˈpərsənz ˈgramˌperənts ˈsəstər/ /ə ˈpɜrsənz ˈɡræmˌpɛrənts ˈsɪstɜr/
المفضلات