الإنجليزية - التركية
تعريف a person who translates written messages from one language to another في الإنجليزية التركية القاموس.
- translator
- (Askeri) (DATA AUTOMATION) KOD ÇEVİRİCİ (BİLGİ İŞLEM TEÇHİZATI): Herhangi bir dilde veya kod halinde verilmiş bilgiyi başka bir dil veya kodda ifade haline çeviren otomatik bilgi işlem teçhizatı
- translator
- çeviri yapan kimse
- translator
- çevirici izlence
- translator
- yazılı çeviri yapan kimse
- translator
- çevirmen
Çünkü ben bir çevirmen olmak istiyorum.
-Because I want to be a translator.
Çevirmenlerin karşılaştığı bir sorun kaynak belgenin kötü yazılmasıdır.
-One problem translators face is that sometimes the source document is poorly written.
- translator
- tercüman
İyi bir tercüman olmak için, sanırım Tom yeteneklerini biraz daha geliştirmeli.
-To be a good translator, I think Tom needs to hone his skills a bit more.
Marika neden Japonca-Fince tercüman olarak çalışmıyor?
-Why doesn't Marika work as a Japanese-Finnish translator?
- translator
- {i} tercüman, çevirici, sözlü/yazılı çeviri yapan kimse; çevirmen, mütercim, yazılı çeviri yapan kimse
- translator
- telgrafı gönderen otomatik cihaz
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a person who translates written messages from one language to another في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- translator
a person who translates written messages from one language to another
الواصلة
a per·son who translates writ·ten messages from one lan·guage to an·oth·erالتركية النطق
ı pırsın hu tränzleyts rîtın mesıcız fırm hwʌn länggwıc tı ınʌdhırالنطق
/ə ˈpərsən ˈho͞o tranzˈlāts ˈrətən ˈmesəʤəz fərm ˈhwən ˈlaɴɢgwəʤ tə əˈnəᴛʜər/ /ə ˈpɜrsən ˈhuː trænzˈleɪts ˈrɪtən ˈmɛsəʤəz fɜrm ˈhwʌn ˈlæŋɡwəʤ tə əˈnʌðɜr/
Resimler
السابق
المفضلات