a person who speaks in support of something

listen to the pronunciation of a person who speaks in support of something
الإنجليزية - التركية

تعريف a person who speaks in support of something في الإنجليزية التركية القاموس.

advocate
avukat

Tom şeytanın avukatını oynamada çok iyi değildir. - Tom isn't very good at playing the devil's advocate.

O, şeytanın avukatı olmaktan usandı ve ne kadar aptalca olursa olsun, şimdi onların önerdiği her fikri kabul ediyor. - He got tired of being the devil's advocate and now agrees with every idea they suggest, no matter how dumb.

advocate
{f} savunmak
advocate
{f} müdafaa etmek
advocate
{i} yandaş
advocate
{f} savun

O, sınıf ayrımlarının ortadan kaldırılmasını savundu. - He advocated abolishing class distinctions.

Kadınlar için eşit hakları savundu. - She advocated equal rights for women.

advocate
{f} desteklemek
advocate
(Politika, Siyaset) savunan kişi
advocate
(Politika, Siyaset) savunmasını yapan
advocate
(Kanun) müdafi
advocate
savunucu

Sen bizim savunucumuzsun, Tom. - You are our advocate Tom.

advocate
Avukatlığını yapmak
advocate
sahip çıkmak
advocate
{i} taraftar
advocate
korumak
الإنجليزية - الإنجليزية
advocate

She has been a strong advocate for reform.

a person who speaks in support of something

    الواصلة

    a per·son who speaks in sup·port of some·thing

    التركية النطق

    ı pırsın hu spiks în sıpôrt ıv sʌmthîng

    النطق

    /ə ˈpərsən ˈho͞o ˈspēks ən səˈpôrt əv ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ə ˈpɜrsən ˈhuː ˈspiːks ɪn səˈpɔːrt əv ˈsʌmθɪŋ/
المفضلات