a person who is not affiliated with a fraternity or sorority

listen to the pronunciation of a person who is not affiliated with a fraternity or sorority
الإنجليزية - التركية

تعريف a person who is not affiliated with a fraternity or sorority في الإنجليزية التركية القاموس.

independent
{s} bağımsız

O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi. - At that time, Mexico was not yet independent of Spain.

Bu genç erkekler ebeveynlerinden bağımsızlar. - Those young men are independent of their parents.

independent
{s} özgür

O, akıllı ve özgür bir kız. - She's a smart and independent girl.

Ben daha özgür olmak istiyorum. - I want to be more independent.

independent
{s} hür
independent
{s} serbest
independent
bağımsız olmak

Kendi ayakların üzerinde durmak bağımsız olmak anlamına gelir. - To stand in your own feet means to be independent.

O daha bağımsız olmak istiyor. - He wants to be more independent.

independent
independentlybağımsız olarak
independent
birbirini etkilemeden
independent
{s} maddi yönden bağımsız
independent
{s} başına buyruk

Büyük annem başına buyruk birisidir. - My grandma is a very independent person.

Oğlum her zaman çok başına buyruktu. - My son has always been very independent.

independent
{s} (ekonomik açıdan) bağımsız, kendi geliri ile geçinebilen
independent
{s} kendi geçimini sağlayan
independent
(Askeri) MÜSTAKİL GEMİ: Donanma kontrolu altında tek başına ve bir harp gemisinin refakati olmaksızın seyreden bir ticaret gemisi
independent
bağımsız kimse
independent
kendi geliri ile geçinebilen
الإنجليزية - الإنجليزية
independent
a person who is not affiliated with a fraternity or sorority

    الواصلة

    a per·son who I·s not af·fi·li·a·ted with a fra·ter·ni·ty or so·ro·ri·ty

    التركية النطق

    ı pırsın hu îz nät ıfîlieytıd wîdh ı frıtırnıti ır sırôrıti

    النطق

    /ə ˈpərsən ˈho͞o əz ˈnät əˈfəlēˌātəd wəᴛʜ ə frəˈtərnətē ər sərˈôrətē/ /ə ˈpɜrsən ˈhuː ɪz ˈnɑːt əˈfɪliːˌeɪtəd wɪð ə frəˈtɜrnətiː ɜr sɜrˈɔːrətiː/
المفضلات