a person who enjoys special regard or favour

listen to the pronunciation of a person who enjoys special regard or favour
الإنجليزية - التركية

تعريف a person who enjoys special regard or favour في الإنجليزية التركية القاموس.

favourite
favori

Bu fotoğraf benim favorim. - This photo is my favourite!

Stephen King benim favori yazarlarımdan biri. - Stephen King is one of my favourite writers.

favourite
gözde

Onun gözde takımı yarışmaların çoğunu kazanmaz. - His favourite team doesn't win a lot of competitions.

Gözde TV yıldızın kim? - Who is your favourite TV star?

favourite
tutulan
favourite
en çok sevilen
favourite
ençok sevilen
favourite
en çok beğenilen
favourite
kayırılan kimse
favourite
kazanacağı umulan kişi ya da at
favourite
Gözde, beğenilen
favourite
sevgili
الإنجليزية - الإنجليزية
favourite
a person who enjoys special regard or favour
المفضلات