Ben onun bir avukat olmadığına inanıyorum.
- I believe he is not an advocate.
O, şeytanın avukatı olmaktan usandı ve ne kadar aptalca olursa olsun, şimdi onların önerdiği her fikri kabul ediyor.
- He got tired of being the devil's advocate and now agrees with every idea they suggest, no matter how dumb.
O, sınıf ayrımlarının ortadan kaldırılmasını savundu.
- He advocated abolishing class distinctions.
Vergilerin azaltılmasını savundu.
- He advocated the reduction of taxes.
Sen bizim savunucumuzsun, Tom.
- You are our advocate Tom.
The lawyer was one of a few good child advocates in town.