a person or thing causing annoyance or inconvenience

listen to the pronunciation of a person or thing causing annoyance or inconvenience
الإنجليزية - التركية

تعريف a person or thing causing annoyance or inconvenience في الإنجليزية التركية القاموس.

nuisance
sıkıntı

Sinüs enfeksiyonu çoğu insan için bir sıkıntıdır. - Sinus infection is a nuisance to most people.

Ben bir sıkıntı olmaktan nefret ederim. - I hate to be a nuisance.

nuisance
karın ağrısı
nuisance
baş ağrısı
nuisance
(Kanun) ızrar etme
nuisance
(Kanun) rahatsız etme
nuisance
(Ticaret) başkalarına verilen zarar
nuisance
baş belası

Telefon bir baş belası olabilir. - The telephone can be a nuisance.

Suçiçeği, çocuklar için kaşıntılı bir baş belasıdır. - Chicken pox is an itchy nuisance for kids.

nuisance
sıkıntı veren şey/kimse
nuisance
(hukuk) başkalarına zarar veya sıkıntı veren şey
nuisance
sıkıntı, dert, bela
nuisance
{i} sıkıcı tip
nuisance
public nuisance umumun rahatını bozan şey
nuisance
{i} rahatsızlık
nuisance
nuisance tax çok ufak tutarlar halinde toplandığından dolayı sıkıcı olan vergi
nuisance
(isim) sıkıntı, dert, belâ, baş belâsı, sıkıcı tip, rahatsızlık
nuisance
sıkıcı şey veya kimse
nuisance
{i} belâ

Maskeler sarı kum tozunu,polenlerden dahada küçük,ne kadar iyi engelleyebilir?Sanırım o polenden oldukça daha fazla bir baş belasıdır. - Just how well can masks block the, even smaller than pollen, yellow sand dust? I think it much more of a nuisance than pollen.

Suçiçeği, çocuklar için kaşıntılı bir baş belasıdır. - Chicken pox is an itchy nuisance for kids.

nuisance
başkalarına zarar veya sıkıntı veren şey
الإنجليزية - الإنجليزية
nuisance
a person or thing causing annoyance or inconvenience

    الواصلة

    a per·son or thing caus·ing an·noy·ance or in·con·ven·ience

    التركية النطق

    ı pırsın ır thîng kôzîng ınoyıns ır înkınvinyıns

    النطق

    /ə ˈpərsən ər ˈᴛʜəɴɢ ˈkôzəɴɢ əˈnoiəns ər ˌənkənˈvēnyəns/ /ə ˈpɜrsən ɜr ˈθɪŋ ˈkɔːzɪŋ əˈnɔɪəns ɜr ˌɪnkənˈviːnjəns/
المفضلات