الإنجليزية - التركية
تعريف a person having a strong liking for something في الإنجليزية التركية القاموس.
- enthusiast
- {i} hayran
Facebook sayesinde, sinsice izlemek artık birkaç özverili hayranın kalesi değildir ama yoğun ev kadını için bile oldukça uygun bir yüksek otomasyonlu görevdir.
-Thanks to Facebook, stalking is no longer the bastion of a few devoted enthusiasts, but a highly automated task convenient enough even for the busy housewife.
Tom bir yoga hayranı.
-Tom is a yoga enthusiast.
- enthusiast
- şevkli kimse
- enthusiast
- gayretli
- fancier
- {f} daha süslü
Bundan biraz daha süslü bir şey bekliyordum.
-I was expecting something a little fancier that this.
- fancier
- özellikle hayvan/bitki meraklısı
- fancier
- süslü
Bundan biraz daha süslü bir şey bekliyordum.
-I was expecting something a little fancier that this.
- enthusiast
- {i} coşkun kimse
- enthusiast
- {i} ateşli taraftar
- enthusiast
- {i} istekli kimse
- fancier
- {i} seven kimse
- fancier
- {i} meraklı
- fancier
- {i} meraklısı
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a person having a strong liking for something في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- enthusiast
- fancier
a person having a strong liking for something
الواصلة
a per·son ha·ving a strong lik·ing for some·thingالتركية النطق
ı pırsın hävîng ı strông laykîng fôr sʌmthîngالنطق
/ə ˈpərsən ˈhavəɴɢ ə ˈstrôɴɢ ˈlīkəɴɢ ˈfôr ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ə ˈpɜrsən ˈhævɪŋ ə ˈstrɔːŋ ˈlaɪkɪŋ ˈfɔːr ˈsʌmθɪŋ/
Resimler
المفضلات