الإنجليزية - التركية
تعريف a person active in party politics في الإنجليزية التركية القاموس.
- politician
- {i} politikacı
O politikacı iç ve dış koşullarda deneyimlidir.
-That politician is well versed in internal and external conditions.
Acemi asker skandalı kamu görevlilerini ve rüşvet olarak RecruitCoscom'dan gizli payları alan politikacıları ilgilendiren bir rüşvet skandalıdır. Hisseler sürekli yükseliyordu.
-The Recruit scandal is a corruption scandal concerning public officials and politicians who accepted as bribes undisclosed shares from the RecruitCoscom company. The shares had been rising steadily.
- pol
- pol
- pol
- (Askeri) PETROL VE YAĞLAR: Petrol yakıtları, yağlama yağları, hidrolik ve izolasyon yağları, geçici koruyucu maddeler, sıvı soğutucular, don çözme maddeleri ve antifriz bileşikler ile petrol bileşikleri ve ek maddeler
- politician
- {i} çıkarcı politikacı
- politician
- devlet adamı
- politician
- {i} politikacı, siyasetçi, siyasi
- politician
- siyaset uzmanı
- politician
- kendi yararına politikayla meşgul olan kimse
- politico
- politikacı
- politico
- {i} çıkarcı politikacı
- politico
- {i} devlet adamı
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a person active in party politics في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- politico
- pol
- politician
a person active in party politics
الواصلة
a per·son ac·tive in par·ty pol·i·ticsالتركية النطق
ı pırsın äktîv în pärti pälıtîksالنطق
/ə ˈpərsən ˈaktəv ən ˈpärtē ˈpäləˌtəks/ /ə ˈpɜrsən ˈæktɪv ɪn ˈpɑːrtiː ˈpɑːləˌtɪks/
Resimler
المفضلات