Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a perforated nozzle, as of a pipe, spout, etc

listen to the pronunciation of a perforated nozzle, as of a pipe, spout, etc
الإنجليزية - التركية

تعريف a perforated nozzle, as of a pipe, spout, etc في الإنجليزية التركية القاموس.

rose
{i} gül

Güller çiçek açmışlar. - The roses are in bloom.

Bahçıvan bahçenin ortasına bir gül ağacı dikti. - The gardener planted a rose tree in the middle of the garden.

rose
roze

Bu olağanüstü bir roze şaraptır. - This is an exceptional rosé wine.

Biz bir şişe roze şarabı istiyoruz. - We'd like a bottle of rosé.

rose
f., bak. rise
rose
rose acacia gülibrişim
rose
(isim) üzgeçli ağızlık (bahçe sulama kovası), gül pencere, hortum ağzı, rüzgâr gülü, gül deseni, yılancık, güzel kız, gül, gül pembesi, pembe şarap, roze şarap
rose
rose diamond gül biçiminde kesilmiş elmas
rose
{i} güzel kız
rose
gülün sebep olduğu saman nezlesi
rose
{i} yılancık
rose
{i} (Botanik) gül
rose
rose fever tıb
rose
{i} üzgeçli ağızlık (bahçe sulama kovası)
rose
{s} pembe

Pembe güller güzeldir. - Pink roses are beautiful.

Pembe ve gül benzer renklerdir. - Pink and rose are similar colors.

rose
Felemenk elması
rose
{i} gül deseni
rose
{i} hortum ağzı
rose
Robinia hispida
rose
{s} lâl
rose
{i} rüzgâr gülü
rose
{i} pembe şarap
الإنجليزية - الإنجليزية
rose