Bilgisayarım doğru şekilde topraklanmış bir prize bağlı.
- My computer is connected to a properly grounded outlet.
Burada yabancı bir topraktayız.
- We're on unfamiliar ground here.
Asker yerde yaralı yatıyordu.
- The soldier lay injured on the ground.
Bu park asil bir aile için bir avlanma yeriydi.
- This park used to be a hunting ground for a noble family.
O, spor sahasını geçti.
- He crossed the sports ground.
Bazı temel kurallar belirleyelim.
- Let's establish some ground rules.
Parti hızla temel kazandı.
- The party gained ground rapidly.
Bilgisayarım doğru şekilde topraklanmış bir prize bağlı.
- My computer is connected to a properly grounded outlet.