a passage or composition for a single voice or instrument

listen to the pronunciation of a passage or composition for a single voice or instrument
الإنجليزية - التركية

تعريف a passage or composition for a single voice or instrument في الإنجليزية التركية القاموس.

solo
yalnız başına
solo
tek

Amelia Earhart Atlantiği tek başına uçarak geçen ilk kadındı. - Amelia Earhart was the first woman to fly across the Atlantic solo.

Benim tek meslektaşım emekliye ayrıldığından, ben yalnız uçuyorum. - Now that my only colleague has retired, I'm flying solo.

solo
{i} müz. solo
solo
{s} tek başına

Lindbergh'in tek başına sürekli transatlantik uçuşu kayda değer bir başarıydı. - Lindbergh's solo nonstop transatlantic flight was a remarkable accomplishment.

Amelia Earhart Atlantiği tek başına uçarak geçen ilk kadındı. - Amelia Earhart was the first woman to fly across the Atlantic solo.

solo
(sıfat) solo, tek başına, tek kişinin yaptığı, yalnız, tek kişilik
solo
{i} dans tek başına yapılan gösteri
solo
{s} tek kişinin yaptığı
solo
(zarf) tek başına, yalnız, yalnızca, tek olarak
solo
tek ses veya çalgı için
solo
yalnızca
solo
{i} solo
solo
tek olarak
solo
{i} tek kişilik oyun
solo
solo yap
solo
{i} yalnız uçuş
solo
iskambilde iki veya üç ortağa karşı tek başına oynanan oyun
solo
{s} tek kişilik

Charles Lindbergh, Atlantik Okyanusu'nda, 1927 yılında ilk tek kişilik uçuşunu yaptı. - Charles Lindbergh made the first solo flight across the Atlantic Ocean in 1927.

solo
tek başına uçak kullanmak soloistsolist
الإنجليزية - الإنجليزية
solo
a passage or composition for a single voice or instrument

    الواصلة

    a pas·sage or com·po·si·tion for a sin·gle voice or in·stru·ment

    التركية النطق

    ı päsıc ır kämpızîşın fôr ı sînggıl voys ır înstrımınt

    النطق

    /ə ˈpasəʤ ər ˌkämpəˈzəsʜən ˈfôr ə ˈsəɴɢgəl ˈvois ər ˈənstrəmənt/ /ə ˈpæsəʤ ɜr ˌkɑːmpəˈzɪʃən ˈfɔːr ə ˈsɪŋɡəl ˈvɔɪs ɜr ˈɪnstrəmənt/
المفضلات