الإنجليزية - التركية
تعريف a particular rural district; a country neighborhood في الإنجليزية التركية القاموس.
- countryside
- {i} kırsal yerler/bölgeler
- countryside
- kır
Savaş sırasında kırsalda yaşadılar.
-They lived in the countryside during the war.
Tom ve Mary kırlarda uzun bir yürüyüş yaptılar.
-Tom and Mary took a long walk through the countryside.
- countryside
- {i} kırsal bölge
Kırsal bölgedeki yürüyüşte yorgun hissettiği için, o şekerleme yaptı.
-Feeling tired from walking in the countryside, he took a nap.
Kırsal bölgede çok ağaç var.
-There are lots of trees in the countryside.
- countryside
- kırsal yerler
- countryside
- kırsal kesim
Birçok ağaç kırsal kesimde yetişir.
-A lot of trees grow in the countryside.
Savaş sırasında, onlar kırsal kesimde yaşadılar.
-During the war, they lived in the countryside.
- countryside
- kırlık
- countryside
- {i} kırsal yöre halkı
- countryside
- taşra
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a particular rural district; a country neighborhood في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- countryside
a particular rural district; a country neighborhood
الواصلة
a par·ti·cu·lar ru·ral district; a coun·try neigh·bor·hoodالنطق
Resimler
السابق
المفضلات