a particular group of people

listen to the pronunciation of a particular group of people
الإنجليزية - التركية

تعريف a particular group of people في الإنجليزية التركية القاموس.

folk
{i} halk

Benim abim yaklaşık 12 yaşındayken Japon halk şarkılarına ilgi duymaya başladı. - My older brother started to take interest in Japanese folk songs when he was around 12 years old.

Eminim ki halkın seni özlüyordur. - I'm sure your folks miss you.

folk
folklor

Bu akademik bildiride, Almanya ve Hollanda folklorlarını karşılaştırıyorum. - In this paper, I compare the folklores of Germany and Holland.

Afrika folklorü çok ilginçtir. - African folklore is very interesting.

folk
{i} ahali
folk
{i} millet

Benim millet bana onun hakkında hikayeler anlatırdı. - My folks used to tell me stories about that.

Orada bekleyin, millet. - Hang in there, folks.

folk
aile
folk
{i} insanlar

Siz insanlarla çalışmak bir zevkti. - It was a pleasure working with you folks.

Hollanda halk biliminde kabouterler yer altında yaşayan minik insanlardır. - In Dutch folklore, kabouters are tiny people who live underground.

folk
folklore halkın malı olan gelenek
folk
(sıfat) halk
folk
{i} halk müziği

Tom halk müziği ile çok ilgileniyor. - Tom is very interested in folk music.

1960'larda halk müziği çok popülerdi. - In the 1960s, folk music was very popular.

folk
ana baba
folk
inanç
a group of
bir grup
folk
folk
a group of
bir gurup
folk
dili akraba
folk
halkbilg
folk
âdet
folk
folk dance halk oyunu
folk
(isim) halk, ahali, insanlar, millet, ırk, halk müziği
folk
atasözü ve masallar
الإنجليزية - الإنجليزية
folk
a particular group of people

    الواصلة

    a par·ti·cu·lar group of peo·ple

    التركية النطق

    ı pırtîkyılır grup ıv pipıl

    النطق

    /ə pərˈtəkyələr ˈgro͞op əv ˈpēpəl/ /ə pɜrˈtɪkjəlɜr ˈɡruːp əv ˈpiːpəl/
المفضلات