a partaker, an associate in a crime

listen to the pronunciation of a partaker, an associate in a crime
الإنجليزية - التركية

تعريف a partaker, an associate in a crime في الإنجليزية التركية القاموس.

accomplice
suç ortağı

Tom Mary'nin sözde suç ortağıydı. - Tom was Mary's alleged accomplice.

Onun bir suç ortağı olduğunu düşündüler. - They thought that he was an accomplice.

accomplice
(isim) suç ortağı
accomplice
suçortağı
accomplice
yardak
accomplice
yardakçı
accomplice
suç ortak

Polis katilin suç ortaklarını tutukladı. - The police have arrested the murderer's accomplices.

Sami'nin suç ortakları da hapishanede ona katıldı. - Sami's accomplices also joined him in prison.

الإنجليزية - الإنجليزية
{n} accomplice
a partaker, an associate in a crime
المفضلات