a part of this globe; a region; a country; land

listen to the pronunciation of a part of this globe; a region; a country; land
الإنجليزية - التركية

تعريف a part of this globe; a region; a country; land في الإنجليزية التركية القاموس.

earth
toprak

Toprak kandan dolayı kırmızıya döndü. - The earth became red with blood.

Petrichor - kuru toprağa yağmur düştüğünde dünyevi koku; yağmurdan sonra toprak kokusu. - Petrichor - (noun) the earthy scent when rain falls on dry soil; the smell of earth after rain.

earth
(isim) yeryüzü, toprak, kara, yer, in
earth
(Jeoloji) yeryuvarı
earth
(Otomotiv) elektrikte toprak
earth
(Coğrafya) yerküresi
earth
şasi kablosu
earth
topraklama hattı
earth
yerküre

Yerküre gezegenlerden bir tanesidir. - The earth is one of the planets.

earth
hayvan ini
earth
yer

Su, yeryüzünün yaklaşık %70'ini kaplamaktadır. - Water covers about 70% of the earth.

Bir depremde, yer yukarı ve aşağı ya da geriye ve ileriye sallanabilir. - In an earthquake, the ground can shake up and down, or back and forth.

earth
dünya

Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir. - The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.

Dünyayı korumanın önemini biliyorlar. - They know the importance of protecting the earth.

earth
toprak hattı
earth
doğa

Dünyanın uydusu doğal bir uydudur. - Earth's moon is a natural satellite.

Dünyanın tek doğal uydusu aydır. - The only natural satellite of the Earth is the Moon.

earth
toprakla

Tohumları biraz toprakla örtün. - Cover the seeds with a little earth.

earth
toprak,v.toprakla: n.yeryüzü
earth
in/toprak/dünya
earth
(Tıp) Yanmaz birkaç çeşit madeni oksitler
earth
{i} in
الإنجليزية - الإنجليزية
earth
a part of this globe; a region; a country; land
المفضلات