a part of an animal capable of performing a distinct office; an organ; a limb

listen to the pronunciation of a part of an animal capable of performing a distinct office; an organ; a limb
الإنجليزية - التركية

تعريف a part of an animal capable of performing a distinct office; an organ; a limb في الإنجليزية التركية القاموس.

member
üye

Yumi Ishiyama, Lyoko takımının en yaşlı üyesidir. - Yumi Ishiyama is the oldest member of Team Lyoko.

Muiriel, Tatoeba'nın ikinci üyesidir. - Muiriel is the second member of Tatoeba.

member
öğe
member
kılgan
member
ört.penis
member
membershipüyelik
member
{i} taraf (denklem)
member
{i} uzuv
member
{i} organ

O bu organizasyonun bir üyesidir. - She's a member of this organization.

Ben beş yıldır bu organizasyonun bir üyesiyim. Oh bekle, hayır. Altı. - I've been a member of this organization for five years. Oh wait, no. Six.

member
{i} üye, aza
member
(İnşaat) üye, parça, kısım
member
üyeler

Bütün üyeler hazır bulundu. - All the members were present.

Biz beyzbol takımı üyelerini karşılamak için bayrakları salladık. - We waved flags to welcome members of our baseball team.

member
uzuv/üye
member
member of parliament milletvekili
member
(Tıp) Kol ve bacak gibi vücut parças4
member
denklemin bir tarafı
الإنجليزية - الإنجليزية
member
a part of an animal capable of performing a distinct office; an organ; a limb

    الواصلة

    a part of an a·ni·mal ca·pa·ble of per·form·ing a dis·tinct office; an organ; a limb

    النطق

المفضلات