Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a part; a fragment; a portion

listen to the pronunciation of a part; a fragment; a portion
الإنجليزية - التركية

تعريف a part; a fragment; a portion في الإنجليزية التركية القاموس.

meal
öğün

Tom öğünler arasında yemek yemez. - Tom doesn't eat between meals.

Öğünler arasında yemek yeme sağlığınız için gerçekten zararlı mıdır? - Is eating between meals really bad for your health?

meal
{i} kaba un
meal
{i} una benzer şey
meal
kaba un/yemek
meal
yemek

Aşırı çalışma ve yetersiz yemeklerden dolayı, o hastalandı. - What with overwork and poor meals, she fell ill.

Acele bir yemek yedik ve hemen ayrıldık. - We ate a hasty meal and left immediately.

meal
un gibi
meal
(Tarım) Yağlık tohumlarda, yağın çıkarıldıktan sonra kalan kısım, küspe
meal
{i} elenmemiş kaba un
الإنجليزية - الإنجليزية
meal
a part; a fragment; a portion
المفضلات