الإنجليزية - التركية
تعريف a number or quantity of things put up together; a bundle; a package; a packet في الإنجليزية التركية القاموس.
- parcel
- koli
Korkarım ki koliyi hatalı şekilde adresledim.
-I'm afraid I have addressed the parcel wrongly.
Japonya'ya bir koli göndermek istiyorum.
-I want to send a parcel to Japan.
- parcel
- parsel
- parcel
- {f} hisselere ayırmak
- parcel
- {f} bölmek
- parcel
- yığın
- parcel
- paket
Paket dün teslim edildi.
-The parcel was delivered yesterday.
Paketi müşteriye uzattı.
-She handed the parcel to the customer.
- parcel
- sürü
- parcel
- {i} bohça, çıkın
- parcel
- {f} out -i eşit kısımlara ayırıp dağıtmak, -i üleştirmek
- parcel
- kısmen
- parcel
- paket bohça
- parcel
- kısım veya hisselere ayırmak
- parcel
- parcel post paket postası
- parcel
- {f} out -i parsellemek
- parcel
- {f} up -i
- parcel
- çıkın
- parcel
- (isim) paket, koli, parsel, toplu miktar, parti (mal)
- parcel
- parsel (kendi içine kapanan bir çizgi ile sınırlı arazi parçası)
- parcel
- parcel paketle/böl
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a number or quantity of things put up together; a bundle; a package; a packet في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- parcel
a number or quantity of things put up together; a bundle; a package; a packet
الواصلة
a num·ber or quan·ti·ty of things put up together; a bundle; a package; a pack·etالنطق
Resimler
المفضلات