a number of sheets brought together, folded, and stitched

listen to the pronunciation of a number of sheets brought together, folded, and stitched
الإنجليزية - التركية

تعريف a number of sheets brought together, folded, and stitched في الإنجليزية التركية القاموس.

book
{f} ayırtmak

Bir oda ayırtmak istiyorum. - I would like to book a room.

Bir yatak odası ayırtmak istiyorum. - I'd like to book a bedroom.

book
{f} tutmak

Onları temiz tutmak şartıyla sana elimdeki kitapları ödünç vereceğim. - I will lend you the books, which I have at my disposal, on condition that you keep them clean.

book
{i} liste

Bu, yasaklanmış kitaplar listesinde. - This is on the list of banned books.

Keşke yeni basılmış kitapların bir listesini yapsan. - I wish you would make a list of the newly published books.

book
{f} yer ayırmak
book
{i} libretto
book
{i} opera metni
book
{f} rezerve et
book
{f} (polis) (sanığı/cezaya çarptırılan birini) kayda geçirmek
book
karakolda suçlu olarak kaydetmek
a number of
bir kaç
book
bap
book
{f} ayırmak
book
peylemek
book
sanığı kayda geçirmek
a number of
birtakım

Birtakım nüfuz sahibi arkadaşlarım var. - I have a number of influential friends.

Tom, kendi veda yemeğinde birtakım müstehcen espriler yaptı ve bazı meslektaşları bundan rencide oldu. - Tom told a number of off-colour jokes at his farewell dinner, and some of his colleagues were offended.

book
rezervasyon yaptırmak
book
kayıt

Kitap kulübüne kayıt yaptırmak, tanıtım paketinden sonra üç kitap daha satın almanızı şart koşar - Enrolling in the book club obligates you to buy three more books after the introductory package.

a number of
birkaç

Tom birkaç yıl önce öldü. - Tom died a number of years ago.

Birkaç arkadaş onu uğurladılar. - A number of friends saw him off.

book
deftere geçirmek
book
defter

Tom küçük siyah defterine Mary'nin telefon numarasını yazdı. - Tom wrote Mary's phone number in his little black book.

O, defterinde kitaptaki bir resmin kopyesini çizmişti. - In her notebook, she drew a copy of the picture that was in the book.

book
deste

Bu raflar birçok kitabı destekleyemez. - These shelves cannot support so many books.

a number of
Bir dizi

Ordu savaş sırasında bir dizi görkemli eylemlerde yer aldı. - The army was involved in a number of brilliant actions during the battle.

O, bir dizi heyecanlı dedektif hikâyesi yazdı. - He has written a number of exciting detective stories.

book
{f} deftere işlemek
a number of
bir miktar

Tom'un bilgisayarı çöktü ve o bir miktar önemli belgeleri kaybetti. - Tom's computer crashed and he lost a number of important documents.

Meclis üyesi bir miktar tartışmalı önerge sundu. - The councilor tabled a number of controversial motions.

الإنجليزية - الإنجليزية
book
a number of
Several of

I spoke with a number of them about it.

a number of
Several

A number of people have commented on it.

a number of
several, numerous, many
a number of sheets brought together, folded, and stitched
المفضلات