Birçok kişi oradaydı.
- A good many people were there.
Pozisyon için birçok iyi adaylar vardı.
- There were a good many candidates for the position.
Geçen yaz epeyce yağmur yağdı.
- We had a good deal of rain last summer.
Japoncam için faydalı olacak güzel bir yazı hazırlamaya çalıştım, ama öğretmenim yazıda epey yanlışlar olduğunu ve yeni baştan yazmam gerektiğini söyledi.
- I have attempted to create a good essay which utilizes my Japanese, but my professor said that much of it was incorrect and that I have to do it all over again.
Nakliyeciler kitap okuyan insanlardan hoşlanmazlar. Ama en azından iyi bir nedenleri var.
- Movers don't like people who read books. But at least they have a good reason.
En azından biri iyi vakit geçiriyor.
- At least somebody is having a good time.