Müzikal yetenek genellikle erken yaşlarda verimli olur.
- Musical talent usually blooms at an early age.
Trompet müzikal bir enstrümandır.
- The trumpet is a musical instrument.
Ben müzikle ilgili değilim ama duşta şarkı söylemeyi severim.
- I am not musical, but I like to sing in the shower.
Ben müzikle ilgili değilim ama duşta şarkı söylemeyi severim.
- I am not musical, but I like to sing in the shower.
Müziksever bir aileden mi geldin?
- Did you come from a musical family?
Onlar müziksever bir aileden mi geliyorlar?
- Do they come from a musical family?
Yıllardır bir piyano akortçusu olarak çalıştım.
- I worked as a piano tuner for many years.
Piyano akortçusu, piyanonun klavyesinin altında gizlenmiş bir altın para zulası keşfetti.
- The piano tuner discovered a hoard of gold coins hidden under the piano's keyboard.
Tom is musically talented as well.
- Tom is musically talented, too.
Tom is also musically talented.
- Tom is musically talented as well.
... particles, nothing but higher vibrations, higher musical notes of a vibrating string. ...
... So string theory says that all subatomic particles of the universe are nothing but musical notes. ...